Transalated by me :Gavur
Source: zaman
Place: istanbul
Date : 25.6.2006
Etyen Mahçupyan
French parliaments "Armenian Genocide criminalazation of denial" bill's delay until fall enabled everyone a sigh of relief.Most newspapers in Turkey took this event as "Forseened need'.
Because they took the opinion of parliamants inability to truly write history was also accepted by the west.At most if this events being a "writing of history" is even put aside by us, for some reason no one asked this question: Parliaments cannot write history...Allright can states write history? History thats written by a states hand unable to free itself from official ideology, as consequence to forsee knowing history from the viewpoint of "national gain" escews history is not hard.
For this reason a state that does not want other nations to produce history because of politics keeping its own hand away from it is simply an pragmatic issue. Come to see the Turkish Historical Society is doing the opposite, to have historical texts written by academicians that are reduced to goverment clerks, it's thought "history" is being reconstructed anew.
Although whats being done consists only as a displayment of a mentality.since "history" thats produced in this way has not the possibility of counseling with reality in a moral way, therefore for it to be included in any international plan in a respectfull way is impossible.
Therefore as citizens we expect these publications, to be at the least written inline with common ethics criteria and long for it to done more intelligently. For example the history of 1000 some people the Unionists tryed, not because they ill-treated the Armenians was because they confiscated Armenian property independently from the central command while its apperent to every academician, can "historical truth" be produced by presenting it to the public as unionists "Justice'?
In the same way, because it will reduce the number of dead can the converted one's, saved childrens existence overlooked by the official Armenian historians in common scholarships have any type of respect?
On the other hand its benefiicial to see the subjct is not symetric...The reason for this is the ability of Armenian historians to do countless studys outside of their official ideoloji, but this no counter on the side of Turkey. Today even ones that consider themselves "nationalist" Armenian historians have to talk about the massacres of Turks of 1918 in an open way. Otherwise there would be no confidence in them when they talk about the events belonging to 1915.What we have is we cannot say the same for the "nationalist" Turkish historians. They by showing the Armenians as example think they can whitewash the whole history.
Also "domestic" propoganda that is being tryed to be produced from this kind of material by now has to be understood that it wont get us nowhere. "The real face of Armenian issue" casettes, films, and books which claims explanation in face of real scholarship we should realize how laughable they seem,we should stay away from any efforts that would be any more embarrasing for us .
In the meen time to present Euroimages supported Taviani brothers film with a "genocide film produced with Turkish money" mentality, forementioned groups efforts to produce "abovenationality" approach and unadultrated humanist stand is so outstandingly far from it which will be good for our sake if we started to understand.
Specially to name Komitas memorial in Lyon as "genocide memorial", and then ask why Ataturk's monument still haven't been found a place directly devalues us and not to see this so sad...
.
Equating something like this brings to peoples mind "unjust effort" bringing in comparison, alas how can we not see... the idols of memorials are not to worship but erected in humanity name
Turkish version:
Parlamentolar tarih yazamaz
Kaynak: zaman
Yer: istanbul
Tarih: 25.6.2006
Etyen Mahçupyan
Fransa Parlamentosunun Ermeni soykırımının inkarının suç sayılması tasarısını bir süre önce sonbahara ertelemesi herkese rahat bir nefes aldırdı. Türkiyedeki gazetelerin hemen hepsi olayı basiretin gereği olarak değerlendirdiler.
Çünkü parlamentoların tarih yazamayacağı gerçeğinin Batılılar tarafından da kabul edilmesi olarak yorumladılar. Ancak bu olayın bir tarih yazma meselesi olup olmadığını bir tarafa koysak bile, nedense kimse şu soruyu sormadı: Parlamentolar tarih yazamaz... Peki devletler tarih yazabilir mi? Devlet eliyle yazılmış bir tarihin kendisini resmi ideolojiden kurtaramayacağını, dolayısıyla tarihi ulusal çıkar açısından bilerek çarpıtacağını öngörmek zor değil. Bu nedenle diğer ülkelerde siyaset üzerinden tarih üretilmesini istemeyen bir devletin kendi elini tarihten uzak tutması basit bir tutarlılık meselesi. Ne var ki Türk Tarih Kurumu tam da bunun aksini yapıyor, devlet memurları haline getirilen akademisyenlere tarihsel metinler yazdırılarak, tarihin yeniden inşa edildiği sanılıyor. Oysa yapılan şey zihniyetin sergilenmesinden ibaret. Bu şekilde üretilen bir tarihin gerçeklikle ahlaki anlamda hesaplaşması pek mümkün olmadığı için, uluslararası planda muhatap alınması ve saygı görmesi de olanaksız.
Ancak vatandaşlar olarak bu yayınların, hiç olmazsa bilimsel etiğin temel kriterlerine uygun yazılmasını ve biraz daha akıllıca olmasını beklememiz gerekir. Örneğin İttihatçıların yargıladığı bin küsur insanın, Ermenilere kötü davrandıkları için değil, Ermenilerin mallarına merkezden bağımsız olarak el koydukları için mahkemeye sevk edildikleri tarih akademiasındaki herkes için malum iken, topluma bunun İttihatçıların adaleti olarak sunulmasıyla tarihsel gerçek üretilebilir mi? Benzer bir biçimde, ölü sayısını düşüreceği için Türkiyedeki dönmelerin, kurtarılan çocukların varlığını görmezden gelen resmi Ermeni tarihçiliğinin bilimsel kamuoyunda herhangi bir saygınlığı olabilir mi? Öte yandan durumun simetrik olmadığını görmekte yarar var... Bunun nedeni Ermeni tarihçilerin resmî ideoloji dışında çok sayıda çalışma yapabilmesi, ama bunun Türkiye tarafında karşılığının olmamasıdır. Bugün kendilerini milliyetçi addeden Ermeni tarihçiler bile Ermeni çetelerinin 1918de yaptıkları katliamı bütün açıklığıyla anlatmak zorundalar. Aksi halde onların 1915 yılına ait söyleyeceklerinin hiçbir güvenilirliği kalmaz. Ne var ki bunu milliyetçi Türk tarihçiler için söyleyemiyoruz. Onlar Ermeni tarihçileri misal gösterip tarihi tümüyle aklayacaklarını sanıyorlar.
Böyle bir malzeme üzerinden üretilecek sivil propagandanın da hiçbir yere varamayacağı artık anlaşılmalı. Ermeni meselesinin gerçek yüzünü anlattığını iddia eden kasetler, filmler, ve kitapların gerçek bir bilimsel çerçeve karşısında gülünç materyaller olduğunu bir an önce görüp, kendimizi daha fazla küçük düşürecek çabalardan uzak durmamız gerekiyor. Bu arada Eurimagesin Taviani kardeşlerin filmine vereceği desteği Türk parasıyla soykırım filmi çekilecek mantığı içinde sunmanın, söz konusu kurumun geliştirmeye çalıştığı uluslarüstü bakışla ve salt insandan hareket eden bir duruşla ne denli uzak olduğunu da görmeye başlasak iyi olur.
Hele Lyondaki Komitas anıtını soykırım anıtı olarak adlandırıp, sonra da niçin bir Atatürk anıtına hâlâ yer bulunamadığını sormanın bizzat kendimizi aşağılamak olduğunu anlamamak ne acı... Böyle bir eşitlemenin insanların aklına sadece faille mağdur mukayesesini getirdiğini, artık anıtların idolleri kutsamak için değil, insaniyet adına dikildiğini nasıl göremiyoruz...
PS:I hope Mr. Etyen will forgive any mistakes if there are they're not intentional.
Source: zaman
Place: istanbul
Date : 25.6.2006
Etyen Mahçupyan
French parliaments "Armenian Genocide criminalazation of denial" bill's delay until fall enabled everyone a sigh of relief.Most newspapers in Turkey took this event as "Forseened need'.
Because they took the opinion of parliamants inability to truly write history was also accepted by the west.At most if this events being a "writing of history" is even put aside by us, for some reason no one asked this question: Parliaments cannot write history...Allright can states write history? History thats written by a states hand unable to free itself from official ideology, as consequence to forsee knowing history from the viewpoint of "national gain" escews history is not hard.
For this reason a state that does not want other nations to produce history because of politics keeping its own hand away from it is simply an pragmatic issue. Come to see the Turkish Historical Society is doing the opposite, to have historical texts written by academicians that are reduced to goverment clerks, it's thought "history" is being reconstructed anew.
Although whats being done consists only as a displayment of a mentality.since "history" thats produced in this way has not the possibility of counseling with reality in a moral way, therefore for it to be included in any international plan in a respectfull way is impossible.
Therefore as citizens we expect these publications, to be at the least written inline with common ethics criteria and long for it to done more intelligently. For example the history of 1000 some people the Unionists tryed, not because they ill-treated the Armenians was because they confiscated Armenian property independently from the central command while its apperent to every academician, can "historical truth" be produced by presenting it to the public as unionists "Justice'?
In the same way, because it will reduce the number of dead can the converted one's, saved childrens existence overlooked by the official Armenian historians in common scholarships have any type of respect?
On the other hand its benefiicial to see the subjct is not symetric...The reason for this is the ability of Armenian historians to do countless studys outside of their official ideoloji, but this no counter on the side of Turkey. Today even ones that consider themselves "nationalist" Armenian historians have to talk about the massacres of Turks of 1918 in an open way. Otherwise there would be no confidence in them when they talk about the events belonging to 1915.What we have is we cannot say the same for the "nationalist" Turkish historians. They by showing the Armenians as example think they can whitewash the whole history.
Also "domestic" propoganda that is being tryed to be produced from this kind of material by now has to be understood that it wont get us nowhere. "The real face of Armenian issue" casettes, films, and books which claims explanation in face of real scholarship we should realize how laughable they seem,we should stay away from any efforts that would be any more embarrasing for us .
In the meen time to present Euroimages supported Taviani brothers film with a "genocide film produced with Turkish money" mentality, forementioned groups efforts to produce "abovenationality" approach and unadultrated humanist stand is so outstandingly far from it which will be good for our sake if we started to understand.
Specially to name Komitas memorial in Lyon as "genocide memorial", and then ask why Ataturk's monument still haven't been found a place directly devalues us and not to see this so sad...
.
Equating something like this brings to peoples mind "unjust effort" bringing in comparison, alas how can we not see... the idols of memorials are not to worship but erected in humanity name
Turkish version:
Parlamentolar tarih yazamaz
Kaynak: zaman
Yer: istanbul
Tarih: 25.6.2006
Etyen Mahçupyan
Fransa Parlamentosunun Ermeni soykırımının inkarının suç sayılması tasarısını bir süre önce sonbahara ertelemesi herkese rahat bir nefes aldırdı. Türkiyedeki gazetelerin hemen hepsi olayı basiretin gereği olarak değerlendirdiler.
Çünkü parlamentoların tarih yazamayacağı gerçeğinin Batılılar tarafından da kabul edilmesi olarak yorumladılar. Ancak bu olayın bir tarih yazma meselesi olup olmadığını bir tarafa koysak bile, nedense kimse şu soruyu sormadı: Parlamentolar tarih yazamaz... Peki devletler tarih yazabilir mi? Devlet eliyle yazılmış bir tarihin kendisini resmi ideolojiden kurtaramayacağını, dolayısıyla tarihi ulusal çıkar açısından bilerek çarpıtacağını öngörmek zor değil. Bu nedenle diğer ülkelerde siyaset üzerinden tarih üretilmesini istemeyen bir devletin kendi elini tarihten uzak tutması basit bir tutarlılık meselesi. Ne var ki Türk Tarih Kurumu tam da bunun aksini yapıyor, devlet memurları haline getirilen akademisyenlere tarihsel metinler yazdırılarak, tarihin yeniden inşa edildiği sanılıyor. Oysa yapılan şey zihniyetin sergilenmesinden ibaret. Bu şekilde üretilen bir tarihin gerçeklikle ahlaki anlamda hesaplaşması pek mümkün olmadığı için, uluslararası planda muhatap alınması ve saygı görmesi de olanaksız.
Ancak vatandaşlar olarak bu yayınların, hiç olmazsa bilimsel etiğin temel kriterlerine uygun yazılmasını ve biraz daha akıllıca olmasını beklememiz gerekir. Örneğin İttihatçıların yargıladığı bin küsur insanın, Ermenilere kötü davrandıkları için değil, Ermenilerin mallarına merkezden bağımsız olarak el koydukları için mahkemeye sevk edildikleri tarih akademiasındaki herkes için malum iken, topluma bunun İttihatçıların adaleti olarak sunulmasıyla tarihsel gerçek üretilebilir mi? Benzer bir biçimde, ölü sayısını düşüreceği için Türkiyedeki dönmelerin, kurtarılan çocukların varlığını görmezden gelen resmi Ermeni tarihçiliğinin bilimsel kamuoyunda herhangi bir saygınlığı olabilir mi? Öte yandan durumun simetrik olmadığını görmekte yarar var... Bunun nedeni Ermeni tarihçilerin resmî ideoloji dışında çok sayıda çalışma yapabilmesi, ama bunun Türkiye tarafında karşılığının olmamasıdır. Bugün kendilerini milliyetçi addeden Ermeni tarihçiler bile Ermeni çetelerinin 1918de yaptıkları katliamı bütün açıklığıyla anlatmak zorundalar. Aksi halde onların 1915 yılına ait söyleyeceklerinin hiçbir güvenilirliği kalmaz. Ne var ki bunu milliyetçi Türk tarihçiler için söyleyemiyoruz. Onlar Ermeni tarihçileri misal gösterip tarihi tümüyle aklayacaklarını sanıyorlar.
Böyle bir malzeme üzerinden üretilecek sivil propagandanın da hiçbir yere varamayacağı artık anlaşılmalı. Ermeni meselesinin gerçek yüzünü anlattığını iddia eden kasetler, filmler, ve kitapların gerçek bir bilimsel çerçeve karşısında gülünç materyaller olduğunu bir an önce görüp, kendimizi daha fazla küçük düşürecek çabalardan uzak durmamız gerekiyor. Bu arada Eurimagesin Taviani kardeşlerin filmine vereceği desteği Türk parasıyla soykırım filmi çekilecek mantığı içinde sunmanın, söz konusu kurumun geliştirmeye çalıştığı uluslarüstü bakışla ve salt insandan hareket eden bir duruşla ne denli uzak olduğunu da görmeye başlasak iyi olur.
Hele Lyondaki Komitas anıtını soykırım anıtı olarak adlandırıp, sonra da niçin bir Atatürk anıtına hâlâ yer bulunamadığını sormanın bizzat kendimizi aşağılamak olduğunu anlamamak ne acı... Böyle bir eşitlemenin insanların aklına sadece faille mağdur mukayesesini getirdiğini, artık anıtların idolleri kutsamak için değil, insaniyet adına dikildiğini nasıl göremiyoruz...
PS:I hope Mr. Etyen will forgive any mistakes if there are they're not intentional.
Comment